75. VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI BİLGİ NOTU (02-08 Ocak 2022)
VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI
• Verem Eğitim ve Propaganda Haftası 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır.
• Her yıl ocak ayının ilk pazar gününden başlayan haftada kutlanan
Verem Eğitim ve Propaganda Haftası’nın amacı verem konusunda toplumun
bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin
çekilmesidir.
• Bu amaçla sempozyumlar ve konferanslar düzenlenir,
okullarda kompozisyon ve resim yarışmaları yapılır, vatandaşa hastalıkla
ilgili eğitim verilir, afiş ve broşürler dağıtılır, yazılı ve görsel
basına bilgi verilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ ETKENİ
• Tüberküloz etkeni Mycobacterium tuberculosis (M. tuberculosis) kompleks basilleridir.
• M. tuberculosis yavaş çoğalan, kültürde 2-6 haftada üreyen ve
oksijenli ortamda yaşayan bir basildir. Asit ile boya vermediğinden
aside dirençli basil (ARB) olarak adalandırılır.
TÜBERKÜLOZUN BULAŞMASI
• Tüberküloz basili hava yolu ile bulaşır.
• Basilin kaynağı, hiç tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen
aktif akciğer ve larinks (gırtlak) tüberkülozu olan hastalardır.
• Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.
• Tedavi edilmeyen her hasta yılda 5-15 kişiyi enfekte eder.
• Balgam yayması pozitif olan ve akciğerinde kavitesi bulunan hastalar daha fazla basil saçarlar.
• Basil kaynağı (Tüberküloz hastası) ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması basilin bulaşmasında önemlidir.
• En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur.
• Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda
tedavi başladıktan sonra ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI
• Tüberküloz enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı birbirinden farklıdır.
• Tüberküloz enfeksiyonu vücutta tüberküloz basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur.
• Tüberküloz enfeksiyonu basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada
tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.
•
Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %5-15’inde yaşamlarının
bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişme riski vardır.
• Tüberküloz hastalığı tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı duruma denir.
Hastalığın gelişmesine yol açan, vücut direncini düşüren, bağışıklığı
etkileyen hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en
çok düşüren hastalıktır. Bunun dışında başta diabetes mellitus, kronik
böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün
kullanımı, silikozis olmak üzere bazı kronik hastalıklar da vücut
direncini düşürür. Bebek ve çocuklarda vücut direnci düşük olduğundan
hastalığa yakalanma riski fazladır
• Tüberküloz hastalığı saç ve
tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir, tuttuğu doku ve organa
göre bulgu ve belirti gösterir, ancak en çok akciğerlerde görülür
(%60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar arasında en sık görülenler;
plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır
(menenjit).
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
• Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş, gece terlemesi vb. olabilir.
• Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt- yan ağrısı, nefes darlığıdır.
• Larinks tüberkülozu ses kısıklığı yapabilir.
• Diğer organları tutan tüberküloz hastalığında ilgili organa ait
bulgular olabilir (lenfadenopati, hematüri, eklemde şişlik vb.).
•
İki-üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış
olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte tüberküloz
hastalığından şüphelenmek gerekir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
•
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun
gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da
kültürde üretilmesi gereklidir.
• Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir.
• Akciğer tüberkülozu akciğer röntgen filminde bazı belirgin
değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler doktorun tüberkülozdan
şüphelenmesine yol açar.
• Tüberküloz tanısında kullanılan
tüberkülin deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Bu durum
tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığını işaret eder. Bu
konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.
BİLDİRİM VE KAYIT
• Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve
kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde ilgili ilçe sağlık
müdürlüğüne/toplum sağlığı merkezine bildirilmesi gereklidir.
• Tanı konulan tüm tüberküloz hastaları verem savaşı dispanserinde kaydedilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ
• Ülkemizde tüberküloz tedavisi ücretsizdir.
• Tüberküloz tedavisi standarttır. Bu standart tedavi hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir.
• Yeni tüberküloz hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle
iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2 farklı ilaçla olmak üzere 6 aylık
tedavi uygulanmaktadır.
• Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir.
• Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü
hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı
sürdürmektedirler.
• Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için
her doz ilacı bir sağlık personelinin veya başka bir görevlinin
gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi
(DGT) denir.
• Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması
gerekir. Aylık takiplerinin de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi
sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.
DİRENÇLİ TÜBERKÜLOZ
• Tüberküloz tedavisinde ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa
hastalık iyileşmez, tedavisi güçleşerek dirençli tüberküloz gelişebilir.
• Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve Rifampisin’e direnç) tüm dünyada önem arz etmektedir.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre dünya genelinde yeni
olguların %3,3’ü ve önceden tedavi görmüşlerin %17,7’si Rifampisin
dirençli (RD) TB veya ÇİD-TB’dir.
• Türkiye’de 2020 yılında tespit
edilen 8.925 vakanın 113’ü çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır.
Bunların 88’i yeni olgu iken 25’i önceden tedavi görmüş olgudur. Toplam
TB vakalarında ÇİD-TB oranı %2,6, yeni olgularda %2,2 ve önceden tedavi
görmüş olgularda %8,6’dır.
• 113 ÇİD-TB vakasının %60,2’si erkek (68
hasta), %39,8’i (45 hasta) kadındır. Hastaların 74’ü (%65,5) Türkiye
doğumlu iken, 39’u (%34,5) yabancı ülke doğumludur.
• Dirençli
tüberkülozun daha ileri aşamasında bazı ikinci seçenek ilaçlara da
direnç gelişmektedir, bu duruma yaygın ilaç direnci denmektedir
(YİD-TB). DSÖ tahminlerine göre ÇİD-TB olgularından %6,0’ı yaygın ilaç
dirençlidir.
• Türkiye’de 2020 yılında tespit edilen 8.925 vakanın 3’ü YİD-TB hastasıdır. Bu hastaların tümü yabancı ülke doğumludur.
• Ülkemizde dirençli tüberküloz hastalarının tedavisi Ankara Atatürk,
İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve bazı
üniversite hastanelerinde yapılmaktadır.
TEMASLI MUAYENESİ VE KORUMA TEDAVİSİ
• Bulaştırıcı tüberküloz hastası ile aynı havayı paylaşan ve tüberküloz basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denir.
• Tüberküloz hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini
önlemek ve tüberküloz enfeksiyonu olan kişide tüberküloz hastalığı
gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.
•
Tüberküloz hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde
ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
• Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir.
• Hasta olmayan fakat tüberküloz olma riski taşıyan kişilere koruma tedavisi verilir.
• Koruma tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
VEREM AŞISI - BACILLE CALMETTE GUERIN (BCG)
• BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden
tüberküloz hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede etkilidir.
•
Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile
sağlığı merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak
yapılmaktadır.
• Aşı zamanı geçirilirse 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT) yapılması gerekir.
TÜBERKÜLOZ HASTALARINA YÖNELİK PSİKO-SOSYAL VE NAKDİ YARDIM
• Tüberküloz, birey ve toplum sağlığının yanı sıra, ekonomik ve
psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, tedavi uyumu ve uzun süreli
tedavilerin sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi
gerekmektedir.
• Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
arasında 12.12.2017 tarihinde yapılan protokol çerçevesinde
“Psiko-Sosyal ve Mali Kayıp Yaşayan Tüberküloz ve
SSPE Hastalarına
Yönelik Düzenli Nakdi Yardım Programı” başlatılmıştır. Program
kapsamında ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına
2018 yılı şubat ayından itibaren nakdi yardım verilmeye başlanmıştır.
DÜNYADA TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
• Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı problemidir.
• Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basili (M.
tuberculosis) ile enfektedir. Bu insanların %5-15’inde yaşamlarının bir
döneminde tüberküloz hastalığının ortaya çıkma riski olduğu kabul
edilmektedir.
• Tüberküloz çoğunlukla ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır.
• Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün Küresel Tüberküloz 2021 Raporuna göre
dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı (insidans) ve tüberkülozdan
ölümler düşmektedir.
• Dünya genelinde 2020 yılında 10 milyon yeni
tüberküloz hastası ortaya çıkmıştır. Bunların yaklaşık 5.6 milyonu erkek
(≥15 yaş), 3.3 milyonu kadın (≥15 yaş) ve 1.1 milyonu çocuktur (15
yaşından küçük).
• Tüberküloz hastalarının üçte ikisi 8 ülkededir
(Hindistan, Çin, Endonezya, Filipinler, Pakistan, Nijerya, Bangladeş ve
Güney Afrika).
• Tüberküloz dünya genelinde en çok ölüme neden olan
13. nedendir. Tek bir enfeksiyon ajanından olan ölümlerin de
COVID-19’dan sonra ikinci sıradaki nedenidir.
• Dünya genelinde 2020
yılında 1.5 milyon insan tüberkülozdan hayatını kaybetmiştir (Bunlardan
yaklaşık 214.000’i HIV+TB hastasıdır).
• Tedavi edilmezse
tüberküloz hastalarında ölüm oranı yüksektir. Uygun/yeterli tedavi
almayan HIV-negatif TB hastalarının ortalama %45’inin, HIV(+) TB
hastalarının hemen hemen tamamının hayatını kaybedeceği bildirilmiştir.
• DSÖ tahminlerine göre, dünya genelinde 2000-2020 yılları arasında TB tanı ve tedavisi ile 66 milyon hayat kurtarılmıştır.
• 2020 yılında 150.359 kişi rifampisin rirenci veya çok ilaca direnç
nedeniyle tedaviye alınmıştır. Bakteriyolojik olarak doğrulanmış akciğer
tüberkülozu olan hastaların %71’i rifampisin dirençli olarak
saptanmıştır. Bu oran 2018’den bu yana artmaktadır.
• ÇİD-TB olgularında dünya genelinde tedavi başarı oranları düşüktür. Ancak 2012’deki
%50 olan tedavi başarısı artarak 2018’de %59 olarak gerçekleşmiştir.
• Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Küresel Tüberküloz 2021
Raporu’nda tüm ülkeler için tahmini tüberküloz insidans (estimated
incidence) ve mortalite hızları hesaplanmaktadır. Türkiye’nin 2020 yılı
tahmini TB insidans hızı yüz binde 15, TB mortalite hızı yüz binde
0,55’tir (Tablo 1).
• Aynı raporda Türkiye’nin 2019 yılı yeni ve nüks olgularındaki tedavi başarısı da %83’tir (Tablo 2).
• Tablo 1. DSÖ Bölgelerine Göre Tahmini TB İnsidans ve Mortalite Hızları, 2020
BÖLGE İnsidans (100.000'de) Mortalite (100.000'de)
Afrika Bölgesi 220 49,0
Güney Doğu Asya Bölgesi 211 36,1
Doğu Akdeniz Bölgesi 112 11,4
Batı Pasifik Bölgesi 93 4,8
Avrupa Bölgesi 25 2,9
* TÜRKİYE 15 0,55
Amerika Bölgesi 29 2,7
DÜNYA GENELİ 127 19,7
• *Türkiye 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.
•
•
• Tablo 2. DSÖ Bölgelerine Göre Tedavi Başarısı Oranları, 2018
BÖLGE Yeni ve Nüks Olgularda Tedavi Başarısı (%) Önceden Tedavi Görmüş Olgularda Tedavi Başarısı* (%)
Afrika Bölgesi 86 72
Güney Doğu Asya Bölgesi 85 77
Doğu Akdeniz Bölgesi 91 81
Batı Pasifik Bölgesi 91 78
Avrupa Bölgesi 75 60
**TÜRKİYE 83 54
Amerika Bölgesi 74 45
DÜNYA GENELİ 86 74
• *Önceden tedavi görmüş olgular: Tedavi başarısızlığından gelen ve takip dışı kalıp dönen olgular.
• **Türkiye DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
•
• Türkiye’de tüberküloz görülme sıklığı (insidans) her yıl yaklaşık %3-4 oranında azalmaktadır (Tablo 3).
Tablo 3. Yıllara Göre Toplam TB Olgu Sayısı ve İnsidans Hızları, 2005-2020
Yıllar Nüfus* Toplam olgu sayısı İnsidans** (100.000'de)
2005 68.860.540 20.535 29,4
2006 69.729.970 20.526 28,8
2007 70.586.256 19.694 27,3
2008 71.517.100 18.452 25,3
2009 72.561.312 17.402 23,6
2010 73.722.988 16.551 22,0
2011 74.724.269 15.679 20,6
2012 75.627.384 14.691 19,0
2013 76.667.864 13.409 17,2
2014 77.695.904 13.378 16,9
2015 78.741.053 12.772 15,9
2016 79.814.871 12.417 15,3
2017 80.810.525 12.046 14,6
2018 82.003.882 11.786 14,1
2019 83.154.997 11.401 13,5
2020 83.614.362 8.925 10,6
*2005 ve 2006 yıllarında TÜİK’in nüfus projeksiyonları, 2007 yılından itibaren adrese dayalı nüfuslar kullanılmıştır.
**İnsidans: Yeni+Nüks Olgu Sayısı / Nüfus x 100.000
Şekil 1. Türkiye’de Yıllara Göre Tüberküloz İnsidansı, 2005-2020
• Ülkemizde 2020 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 8.925’dir.
• 2020 yılı TB hastaların %93,6’sı (8.358 kişi) yeni TB olgusu, %6,4’ü (567 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır.
• Toplam 8.925 hastanın 5.108’i (%57,2) erkek, 3.817 (%41,5) kadındır.
• Hastaların 5.215’inde (%58,4) akciğer tüberkülozu varken, 3.123’ünde
(%35,0) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek,
beyin vb.) tutulmuştur. 587 hastada ise hem akciğer hem de akciğer dışı
tutulum vardır.
• 2020 yılı hastalarının %15,9’u (1.420 hasta) yabancı ülke doğumlu hastadır.